: : : SÜPER FORUM TÜRKİYE : : :
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


TüRkİyE'nİn ''EN'' SüPer FoRuM SiTeSi
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 R Harfi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
JosE FATIHIO
AdmiN
AdmiN
JosE FATIHIO


Mesaj Sayısı : 1544
Yaş : 37
Kayıt tarihi : 14/09/07

R Harfi Empty
MesajKonu: R Harfi   R Harfi Empty2007-10-21, 1:24 am

raad: gök gürültüsü.

Rabb: varlıkları eksik bir hâlden mükemmel bir hâle doğru götürürken
bütün ihtiyaçlarını veren Allah.

Rabbanî: Rabbimize ait.

Rabbenâ: ey bizim Rabbimiz.

Rabbülâlemîn: âlemlerin Rabbi.

râbıta: bağ, ilgi, irtibat.

râbıtaimevt: ölümü düşünmek.

rabian: dördüncüsü.

rabt: bağlama.

râci: geri dönen.

râcî: rica eden, ümit eden.

râcih: üstün, seçilen.

râcihane: üstün olurcasına.

râd: gökgürültüsü.

râdde: derece, sıra.

radıyallahuanh: Allah ondan razı olsun!

râdmisâl: gökgürültüsü gibi.

radyumvârî: ışık saçan radyum elementi gibi.

Râfızî: hak mezheblerden ayrılıp sapan kimse.

râfi: yükseltici, kaldırıcı.

rağabât: rağbetler, istekler.

rağbet: istek, ilgi.

râğıb: istekli.

rağm: tersi, aksi.

rağmen: inadına, zıddına.

râh: yol.

rahat: sıkıntısız, üzüntüsüzlük.

râhib: Hıristiyan din adamı.

râhibe: kadın rahip.

Rahîm: merhametli, acıyan.

rahim: döl yatağı, akrabalık.

rahîmane: acıyarak.

rahîmehullah: Allah merhamet eylesin.

rahîmiyet: merhamet edicilik.

rahle: küçük masa.

rahm: acıma, esirgeme.

Rahmân: sonsuz merhametli, Allah.

Rahmânî: Rahmanla ilgili.

Rahmânirrahîmîn: Rahman ve Rahîm olan Allah.

rahmâniyet: Allahın kullarına merhamet etmesi.

Rahmânürrahîm: dünyada da âhirette de âcizlere merhamet eden Allah.

rahmet: acıma, esirgeme, şefkat.

Rahmetenlilâlemîn: âlemler için rahmet olan Peygamberimiz.

rahmetfeşân: merhamet saçan.

rahmetullahialeyh: Allahın rahmeti üzerine olsun!

rahmımâder: ana rahmi.

rahne: yara.

rahnedâr: yaralı.

rahve: harf cezimli olarak söylenirken sesin akması hâli.

râic: sürümlü, revaçta olan.

râif: merhametli.

râik: sade.

raiyyet: idare edilenler, halk.

raiyyetperver: halkını seven.

râkım: kod, denizden yükseklik.

rakîb: gözetleyen, denetleyici.

râkib: rakip, rekabet eden, yarışan.

rakîbane: denetlercesine.

râkibane: rakip gibi.

râkid: durgun.

rakik: ince, duygulu.

rakkas: dans eden, sarkaç.

rakkasane: dansöz gibi.

rakraka: suyun akması.

raks: dans, oyun.

râm: boyun eğme.

ramâd: kül.

ramak: az şey.

Ramazan: oruç ayı.

rân: "süren, sürücü" mânâsında son ek.

rânâ: güzel, hoş.

rapor: inceleme sonucunu bildiren yazı.

rasad: gözetleme, bakma.

rasânet: sağlamlık.

rasâs: kurşun.

rasathâne: gözlem evi.

râsih: iyice oturmuş, yerleşmiş, sağlam.

râsihane: derinlemesine, sağlamca.

rasin: sağlam.

rasyonalizm: aklı tek ölçü kabul eden sapkın felsefe.

rasyonel: akla uygun.

râşe: titreme.

râşet: titreme, ürperme.

râşid: erişkin, doğru yola erişen.

raşidin: raşidler, erenler, ermişler.

ratb: rutubetli, yaş.

Rauf: acıyan ve esirgeyen, Allah.

ravh: rahatlık.

râvî: rivayet eden, söz nakleden,

ravza: bahçe.

Ravzaimutahhara: Peygamberimizin pak ve mübarek kabri.

rayb: şüphe.

rayiha: koku.

râz: sır.

râzı: hoşnud, memnun.

Râzık: rızık veren, Allah.

realist: gerçekçi.

realite: gerçek.

realizm: gerçekçilik felsefesi.

reâyâ: idare edilenler.

reca: dönüş.

recâ: ümit.

Receb: Arabî ayların yedincisi.

recez: bir nevi şiir.

recm: taşa tutma, taşlama.

recûliyet: erkeklik.

recül: erkek.

recülifâcir: günahkâr adam.

red: kabul etmeme.

redâ: süt emme.

reddiye: red için yazılan yazı.

ree: akciğer.

reel: gerçek.

ref: kaldırma.

refah: bolluk, rahatlık.

refakat: eşlik etme, arkadaşlık.

refet: merhamet, acıma.

refetkârane: merhamet edercesine.

refetmek: kaldırmak.

refik: arkadaş, eş.

refika: eş, arkadaş.

refikaihayat: hayat arkadaşı, eş.

reform: düzeltme, ıslah.

Refref: Peygamberimizi Mîraçta en yüksek makama götüren binek.

reftâr: gidiş.

regaib: rağbet edilenler, mübarek bir gece.

reha: kurtuluş.

rehâ: gevşeklik, kurtuluş.

rehâvet: tembellik, gevşeklik.

rehber: yol gösteren.

rehgüzâr: yol üstü.

rehin: bir şeyin yerine garanti olarak tutulan.

rehnüma: yol gösteren.

reis: başkan.

reisiâlem: âlemin reisi, Peygamberimiz.

reisicumhur: cumhurbaşkanı.

rejim: bir devletin yönetim biçimi.

rekabet: yarışma.

rekabetkârâne: yarışırcasına.

rekât: namazın bir bölümü.

rekz: dikme, saplanıp kalma.

remâd: kül.

remil: bir fal türü.

remiz: kapalı söyleyiş, işaretle anlatma.

remz: remiz.

remzen: remizle.

remzî: remizle ilgili.

remzünâz: remiz ve naz.

rencide: kırılmış, incinmiş.

rençber: tarım işi yapan kimse.

rende: düzeltme aleti.

rendeçlenme: rendelenme, düzeltilme.

rendeleme: düzgün hâle getirme.

rengârenk: renk renk, güzel renklerle bezenmiş.

rengin: süslü, güzel, parlak.

rês: baş, kafa.

resail: risaleler, küçük kitaplar, mektuplar.

resan: "yetişen, getiren" mânâsında son ek.

rêsen: kendi başına.

resm: resim.

resmigeçit: özel günlerde yapılan geçit töreni.

resmiküşâd: açılış töreni.

resmiyet: resmîlik.

resûl: yeni bir kitapla gönderilen peygamber.

Resûliekrem: "en kerim peygamber" mânâsında Peygamberimiz.

Resûlullah: Allahın resulü, Peygamberimiz.

rêsülmal: sermaye, ana para.

reşad: doğru yolda olma.

reşadetpenah: doğru sığınak.

reşahat: sızıntılar.

reşha: sızıntı.

reşid: hak yolda giden, ergin, olgun.

revâ: uygun, lâyık.

revâbıt: rabıtalar, bağlılıklar.

revac: geçerlik, değer, sürüm.

revak: sundurma, çardak.

revan: giden, akan.

revâtib: vazifeler, maaşlar.

revâyih: rayihalar, kokular.

revh: rahat.

revnak: parlaklık, tazelik, süs.

revnakdâr: parlak, taze, hoş.

rey: oy, görüş, fikir.

reyhan: güzel bir koku, hoş kokulu bir bitki.

reyyan: suya kanmış, tatmin olmuş.

rez: üzüm, asma.

rezâil: rezillikler, utanılacak şeyler.

rezâlet: utanılacak hâl ve iş.

rezil: utanmaz, alçak.

rezilürüsva: ayıpları meydana çıkmakla alçalıp kötü hâle düşmek.

Rezzak: bütün yaratıkların rızkını veren, Allah.

Rezzakane: rızık verircesine.

Rezzakıyet: Allahın rızık vermesi.

rıbh: kâr, kazanç.

rıdvan: memnunluk.

rıfk: yumuşaklık, tatlılık.

rıhlet: yolculuk, göç.

rızâ: memnunluk, hoşnutluk.

rızâdâde: hoşnut olmuş.

rızâenlillah: Allah rızası için.

rızık: Allahın ihsanı olan maddî ve mânevî nimetler.

rızk: maddî ve mânevî nimetler.

rızkıfıtrî: yaşamak için gereken normal rızık.

rızkımecazî: alışkanlık sebebiyle ihtiyaç hâline gelen anormal rızık.

riayet: uyma, uygunluk.

riayetkâr: riayet eden, uyan.

ribâ: faiz, haram para.

ribh: kazanç.

rica: ümid etme, isteme.

ricakârâne: rica edercesine.

ricâl: erkekler.

ricâlen: erkek olarak.

ricânâme: rica yazısı, ümit ifade eden yazı.

ricat: geri dönme, kaçma.

ridâ: örtü.

rifât: yükseklik.

rîhireyhan: hoş kokulu rüzgâr.

rikkat: acıma, yumuşaklık, yufka yüreklilik, kalb inceliği.

rind: aldırışsız, kalender.

Risale-i Nur: Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin îman ve islâmiyet
hakikatlarını izah ve ispat eden çok değerli kitaplarının umumî adı.

risale: küçük kitap, mektup.

risalet: resullük, peygamberlik.

Risaletpenahi: peygamberlik kendisinde noktalanan Peygamberimiz.

riş: kabuk, yara.

ritm: ahenk.

rivâyât: rivayetler.

rivâyet: hikâye edilen, anlatılan, hadîs nakli.

riyâ: gösteriş, ihlassızlık.

riyâkâr: gösterişçi.

riyâkârâne: gösteriş yaparcasına.

riyaset: başkanlık.

riyâzât: riyazetler.

riyâzet: nefsi ıslah için az gıda ile yaşama.

riyâzetkârâne: az gıda ile yaşayıp nefsi terbiye edercesine.

riyazî: matematikle ilgili.

riyaziyat: matematik ilmi.

riyaziye: matematik.

romanvârî: roman gibi.

rovelver: tabanca.

röntgen: ışın, ışın aleti.

rub: dörtte bir.

Rubûbiyet: ilâhî terbiye, Allahın bütün varlıkları eksik bir hâlden
mükemmel bir hâle doğru götürmesi, bu esnada her nevi ihtiyaçlarını vermesi ve
onları emrine itaat ettirmesi.

rubûbiyetperver: terbiye etmeyi seven Allah.

Rufaî: Rufailik diye bilinen bir tarikatı kuran, bu tarikattan olan.

rûh: can, his, öz.

rûhanî: ruh ile ilgili, görünmez varlık, ruh, melek, cin.

rûhaniyat: ruhanîler.

rûhaniyet: ruh hâli, ölen insanın devam eden ruhî kuvveti.

rûhaniyyûn: ruhlar âleminden olanlar.

rûhban: Hıristiyan din adamı.

rûhefzâ: ruhu okşayan.

rûhen: ruh bakımından, ruhça.

rûhî: ruhla ilgili.

rûhiyat: ruh ilmi.

ruhsat: izin, müsaade.

Rumî: bir nevi takvim.

rumûz: gizli anlamlar.

rumûzât: remizler, gizli mânâlar.

runümâ: yüzünü gösteren.

rusül: resuller, peygamberler.

rûşen: parlak, aydın.

rutubet: nem, ıslaklık.

ruyizemin: yeryüzü.

rûz: gün.

rûznâme: günleri gösteren yazı, takvim, günlük yazı.

rûzumahşer: öldükten sonra dirilip toplanma günü.

rübâ: "alan, çalan, kapan" mânâsında son ek.

rübai: dörtlük.

rüchan: üstünlük.

rüchaniyet: üstünlük.

rücû: geri dönme.

rüesa: reisler, başkanlar.

rüfeka: refikler, arkadaşlar.

rükn: rükün, direk, sütun.

rükû: namazda eğilme.

rükün: direk, sütun.

Rüstem: kuvvetiyle meşhur bir efsane kahramanı.

rüsûb: tortu.

rüsûbât: tortular.

rüsûh: ustalık, sağlamlık, maharet.

rüsva: rezil, maskara.

rüşd: doğru yolu bilme, olgunluk.

rüşeym: oğulcuk, embriyon.

rüşvet: bir işin yapılması için haksız alınan veya verilen haram para.

rütbe: derece, basamak.

rütbeten: rütbece.

rütebî: rütbelerle ilgili.

rüûs: başlar, kafalar.

rüyâ: uykudayken girilen misalî bir âlemde görülenler.

rüyâyısâdıka: doğru rüya.

rüyet: görme.

rüyetullah: Allahı görme.

rüzgâr: yel, zaman, dünya.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://turkiye.canadaboard.net
 
R Harfi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» J Harfi
» Z Harfi
» Y Harfi
» I Harfi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
: : : SÜPER FORUM TÜRKİYE : : : :: EDEBİYAT DÜNYASI :: Süper Osmanlıca Sözlük-
Buraya geçin: