: : : SÜPER FORUM TÜRKİYE : : :
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


TüRkİyE'nİn ''EN'' SüPer FoRuM SiTeSi
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 Z Harfi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
JosE FATIHIO
AdmiN
AdmiN
JosE FATIHIO


Mesaj Sayısı : 1544
Yaş : 37
Kayıt tarihi : 14/09/07

Z Harfi Empty
MesajKonu: Z Harfi   Z Harfi Empty2007-10-21, 12:55 am

zaaf: zayıflık.

zaafiyet: zayıflık.

zâbıta: emniyet görevlisi.

zabıtnâme: tutanak.

zâbit: subay.

zâbitân: subaylar.

zabt: alma, tutma, bağlama.

zabtiye: polis veya jandarma.

zabturabt: tutma ve bağlama, disiplin.

zâd: azık.

zâde: oğul, çocuk.

zâdegân: asil, soylu.

zâf: zayıflık, kuvvetsizlik.

zafer: başarma, üstün gelme.

zaferyâb: zafer kazanan.

zâfiyet: zayıflık.

zâhib: giden, gidici.

zâhid: din için dünyayı önemsemeyen.

zâhidâne: din için dünyayı önemsemeyen kimse gibi.

Zâhir: "bütün varlıkların dış yüzünü yaratan ve dışına da hükmeden"
mânâsında ilâhî isim.

zâhir: görünen, belli.

zahîr: yardımcı, arka çıkan.

zahîre: ambardaki tahıl, azık.

zahiren: görünüşe göre.

zahirî: görünüşte.

zahirperest: dış görünüşe kıymet veren.

zahmet: sıkıntı, zor, güç.

zahr: arka, sırt.

zâid: artan, fazlalık.

zâif: güçsüz, zayıf.

zâife: zayıf, güçsüz.

zâifem: zayıfım, güçsüzüm.

zâika: tadma duygusu.

zâil: geçici, son bulan.

zâilât: zailler, gelip geçiciler.

zâkir: zikreden, Allahı anan.

zakkum: bir bitki türü, cehennem ağacı.

zalâm: karanlık.

zâli: eğri, eğimli.

zâlik: bu, şu, o, böylece.

zalil: gölgeli, koyu.

zâlim: zulmeden, haksız.

zâlimane: zâlimce.

zâlimiyet: zâlimlik.

zallâm: çok zulmeden.

zalûm: pek zâlim.

zalûmiyet: zâlimlik, zulmetme.

zam: ekleme, artırma.

zamanen: zaman olarak.

zamanî: zamanla ilgili.

zamir: ismin yerini tutan kelime.

zân: sanma, sezme.

zanî: zina eden, çiftleşen.

zânnıgalib: kuvvetli zan.

zann: sanma, sezme.

zann: sanan, zanneden.

zannî: zanla ilgili.

zapt: tutma, alma, yazma.

zaptiye: subaylık, subay.

zarâfet: incelik, kibarlık.

zarardîde: zarar gören.

zarf: kab, kılıf.

zarfiyet: zarf olma.

zâri: ağlayıp sızlama.

zarif: ince, nazik, narin.

zarûret: çaresizlik, yoksulluk, mecburiyet.

zarûrî: mecburiyetle, ister istemez.

zarûriyât: zarurî olanlar.

zarûrîye: zarurî olan.

zarûrîyet: mecburiyet, zorda kalma.

zât: hürmete lâyık kimse, kendi, asıl, öz.

zâten: esasen, aslında.

zâtî: zatla ilgili, özel.

zâtîye: kendisiyle ilgili.

zâviye: açı, tekke, dergâh.

zâyî: elden çıkan, yitik.

zayîât: kayıplar, zararlar.

zebân: dil, lisan.

zebânî: azap melaikesi.

zebed: köpük.

zeberced: kıymetli bir taş.

zebh: kesme, boğazlama.

zebîb: üzüm.

zebîha: kesilecek hayvan.

zebûn: güçsüz, aciz.

zebûnküş: düşkünü ezen.

Zebûr: Davud aleyhisselâma inen ilahi kitap.

zecirkârâne: zorlarcasına.

zecr: sakındırma, zorlama.

zecren: zorlayarak.

zede: "vurulmuş, çarpılmış, tutulmuş" mânâsında son ek.

zefir: hıçkırarak nefes verme, ağlama.

zehab: gitme, bir fikre kapılma.

zeheb: altın.

zehirbaz: zehirci, zehir yapan.

zehr: zehir.

zehrâ: parlak, berrak.

zehrâlûd: zehirle karışık.

zekâ: çabuk anlama kabiliyeti.

zekât: zenginlerin kırkta bir oranında fakirlere yaptığı yardım.

zekâvet: zekilik, anlayış çabukluğu.

zekî: çabuk anlayışlı, temiz.

zelîl: alçak, düşük.

zelîlâne: alçalarak, alçakça.

zelle: sürçme, yanılma.

zelzele: yer sarsıntısı, deprem.

Zemahşerî: Keşşaf isimli ünlü tefsiri yazan islâm âlimi.

zemân: zaman.

zembil: büyük sepet.

zemherir: zemheri, şiddetli soğuk devresi.

zemime: kötü hâl ve hareket.

zemîn: yer, yeryüzü.

zemm: kötüleme.

Zemzem: Kâbedeki mukaddes su.

zemzeme: hoş ses, nağme.

zenadıka: zındıklar, dinsizler.

zenav: havuz veya göl.

zenb: suç, günah.

zenberek: kurulan âlet.

zenberekvârî: zemberek gibi.

zencebîl: hoş kokulu bir baharat, zencefil.

zencî: siyah ırktan olan.

zendeka: dinsizlik.

zeneb: kuyruk.

zengâr: pas.

zer: ekme.

zerâfet: zariflik, incelik, güzellik.

zerdüşt: ateşe tapan.

zerk: hile, şırınga.

zerrât: zerreler, atomlar.

zerre: atom, molekül.

zerrece: zerre kadar.

zerrîn: altından yapılmış.

zevâhir: çiçekler, görünüşler.

zevâid: fazlalıklar.

zevâl: sona erme, silinme.

zevâlâlûd: zevalle karışık.

zevâlî: sonu ermesi yakın.

zevât: zatlar, kimseler.

zevc: koca, eş.

zevcât: zevceler, eşler.

zevce: kadın, eş, karı.

zevciyyet: karı kocalık.

zevil: sahibi, sahipler.

zevilervah: ruh sahipleri.

zevilhayat: hayat sahibi.

zevilidrâk: idrak sahibi.

zevilihsas: hissedebilen.

zevilukûl: aklı olanlar.

zevk: tatma, tad, haz.

zevkâlûd: zevkle karışık.

zevken: zevk olarak.

zevkî: zevkle ilgili.

zevkperest: zevke düşkün.

zevzek: geveze, münasebetsiz, hoppa.

zeyil: zeyl, ek.

zeyl: zeyil, ek, ilave, etek.

zeylen: ek olarak.

zeyn: süs, süsleme.

zeynab: gölcük.

zeyneb: gül.

zeyt: zeytin yağı.

zıd: zıt, aksi.

zıddeyn: iki zıt.

zıddiyet: zıtlık.

zıhar: kocanın karısına "sen anam gibisin" demesi.

zılâl: gölge.

zıll: gölge.

zıllî: gölgeli, gölge ile ilgili.

zıllîye: gölgeli.

zıllîyet: gölgelilik.

zımn: iç yüz, dolaylı anlatılan.

zımnen: dolayısıyle.

zımnî: saklı, gizli, örtülü.

zındık: dinsiz.

zındıka: dinsizlik.

zırh: savaş elbisesi.

zıvana: küçük boru.

zi: "den, dan" mânâsında ön ek.

zî: "sahibi" mânâsında ön ek.

zîakıl: akıl sahibi, akıllı.

zîb: kurt.

zibâ: güzel, süslü.

zîcemâl: güzellik sahibi.

zidergâh: dergahtan.

zifaf: gerdek.

zîfikir: fikir sahibi, düşünebilen.

zîhaşmet: haşmet sahibi, görkemli.

zîhayat: hayat sahibi, canlı.

zîhimmet: himmet sahibi.

zihin: "anlama, bilme, hatırlama, ezberleme" kabiliyeti.

zihniyyet: düşünce, anlayış.

zîidrâk: idrak sahibi, anlayabilen.

zikir: anmak, Allahı daima hatırlamak.

zikirhâne: zikir evi.

zikr: zikir, anma.

zikretmek: Allahı anmak.

zikriye: zikirle ilgili.

zikrullah: Allahı zikretmek, anmak.

zîkudret: kudret sahibi, güçlü.

zilâl: gölgeler.

zilhicce: Arabî onikinci ay.

zilkâde: Arabî onbirinci ay.

zillet: aşağılık.

zilliyet: bir malı elinde bulundurma hâli.

zimam: tercih, seçme.

zimmet: korumak zorunda kalma.

zimmî: anlaşma ile islâm ülkesinde yaşayan kâfir.

zinâ: nikâhsız cinsi münasebet, büyük bir günah.

zindân: karanlık yer altı hapishanesi.

zinde: dinç.

zînet: süs, bezek.

zinhar: sakın, asla.

zînnûr: nurlu, ışıklı.

zînnûreyn: iki nur sahibi.

zînur: nurlu.

zîr: alt, aşağı.

zîrâ: çünkü.

zirâ: kol uzunluğu, 75 santimetre kadar.

ziraat: tarım.

zîruh: ruh sahibi, ruhlu.

zîrüzeber: altüst, darmadağın.

zirve: doruk, tepe.

zîşân: şanlı.

zîşuûr: şuurlu, bilinci olan.

zîvücûd: vücut sahibi.

ziyâ: ışık, nur, aydınlık.

ziyâdâr: ışıklı, parlak.

ziyâde: artan, çok bol.

ziyâfet: bolca yedirip içirme.

ziyâfetgâh: ziyafet yeri.

ziyân: zarar.

ziyâret: görmeye gitme.

ziyâretgâh: ziyaret yeri.

ziyy: dış görünüş, kıyafet.

zuafa: zayıflar.

zuhr: öğle vakti.

zuhûr: görünme, ortaya çıkma.

zuhûrât: birden oluveren şeyler.

zulm: zulüm, haksızlık.

zulmânî: karanlık, sıkıntı.

zulmen: zulüm ile, haksız biçimde.

zulmet: karanlık.

zulüm: haksızlık, eziyet, işkence.

zulümât: zulmetler, karanlıklar.

zulümâtâbâd: karanlıklarla dolu.

zulümkâr: zulüm eden, zâlim.

zûm: yanlış zan.

zunûn: zanlar, sanmalar.

zurafâ: zarifler, kibarlar, nazikler.

zübde: öz, özet.

zübeyr: yazılı şey.

zücac: cam.

zücace: cam, şişe.

Zühal: bir gezegen.

zühd: din için dünyadan el etek çekme.

Zühre: Sabah Yıldızı, çiçek.

zührevî: frengi gibi hastalıklar.

zühûl: geciktirme, yanılma.

zühûr: çiçekler.

zükûr: erkekler.

zükûret: erkeklik.

zül: "sahibi" mânâsında ön ek.

zülâl: berrak, tatlı, güzel, soğuk, su.

zülcelâl: büyüklük sahibi.

zülcenaheyn: iki kanatlı, iki taraflı.

zülecniha: çok kanatlı, çok yönlü.

zülf: zülüf, saç lülesi.

Zülfikâr: Hazreti Alinin kılıcı.

Zülfikârmisâl: Zülfikâr gibi.

Zülkarneyn: eski bir hükümdar.

Zülkarneynmisâl: Zülkarneyn gibi.

züll: alçalma, horluk.

zümre: bölük, gurup.

zümrüt: bir süs taşı.

zünnâr: papaz kuşağı.

zünûb: günahlar, suçlar.

zürefâ: zarif kimseler.

zürriyet: soy, nesil.


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://turkiye.canadaboard.net
 
Z Harfi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» U Harfi
» F Harfi
» T Harfi
» E Harfi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
: : : SÜPER FORUM TÜRKİYE : : : :: EDEBİYAT DÜNYASI :: Süper Osmanlıca Sözlük-
Buraya geçin: