: : : SÜPER FORUM TÜRKİYE : : :
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


TüRkİyE'nİn ''EN'' SüPer FoRuM SiTeSi
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 Osmanlının İslam Devletlerine Silah Ve Teknoloji Yardımı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
JosE FATIHIO
AdmiN
AdmiN
JosE FATIHIO


Mesaj Sayısı : 1544
Yaş : 37
Kayıt tarihi : 14/09/07

Osmanlının İslam Devletlerine Silah Ve Teknoloji Yardımı Empty
MesajKonu: Osmanlının İslam Devletlerine Silah Ve Teknoloji Yardımı   Osmanlının İslam Devletlerine Silah Ve Teknoloji Yardımı Empty2007-10-21, 11:09 am

Alıntı :
Osmanlilarda Atesli Silahlar Sanayii

Osmanlilar
XIV. asirda Avrupa'da kullanilmaya baslanan atesli silahlari kisa
sürede taniyarak kendi ülkelerine transfer ettlier. Osmanlilar Fatih
Sultan Mehmet döneminde (1451-1481), atesli silahlarda ve bilhassa
topçulukta, dönemin en ileri teknolojisine sahip oldular.1 Osmanli
topçularinin ileri derecedeki balistik bilgisi, ortadan ayrilabilen iki
parça toplar, kusatma ve sahra toplari, havan toplari, dört bes metre
uzunlugunda, yüz kilodan agir gülleler firlatabilen ve yirmi tona yakin
agirligi olan çok büyük çapli toplar, zamanin teknigine ve bilgisine
oranla fevkalade sayilabilecek harika savas araçlariydi.3 Osmanlilar,
basta Istanbul'daki Tophane-i Amire'de olmak üzere, belli basli
merkezlerde büyük çaplarda toplar dökerken, bir yandan da top
götürmenin mümkün olmadigi yerlere, bakir ve tunç gibi top yapim
malzemesini götürerek top döktüler. Osmanlilarin uyguladigi bu sistem,
Osmanlilarin silah sanayiinde Avrupa'dan ileri seviyede oldugunu
göstermektedir. Nitekim Fransa'nin, 1493 yilindaki Italya Seferi'nde,
engebeli arazi yüzünden toplarini nakletmede büyük güçlüklerle
karsilastigini ve harekatin geciktigini,3 oysa Sultan II. Murad'in
bundan 43 sene önce Akçahisar Muhasarasi'nda, Fatih'in ise, on bes sene
önce Iskodra Muhasarasi'nda toplarini kale önünde dökerek bu meselenin
üstesinden kolayca gelindigini görmekteyiz. Osmanli topçulugunun kisa
zamanda bu derecede gelismesinde basta padisahlarin (özellikle Fatih'in
hem kendisinin bizzat ilgilenmesi ve hem de bu isle ugrasan kisileri
yüksek ücretle himaye etmesi) atesli silahlarin savaçlardaki önemini ve
belirleyici gücünü oldukça erken dönemde kavramalarinin büyük payi
bulunmaktadir.

Diger
taraftan Osmanlilarin bu hususta malî sikintilarinin olmamasi da,
önemli faktörlerdendir. ilk dönem padisahlarinin, devleti genisletme
çabalariyla geçen mücadelelerinde savasmak zorunda olduklari Avrupa ve
Balkanlar'daki mahallî senyörlerin ve hanedanlarin sigindigi kaleleri
yikmak ve ele geçirmek için daima muhasara harbi yapmak durumunda
kalmalari sebebiyle, muhasara toplari Fatih'in saltanatinin sonuna
kadar geçen zamanda, büyük önem kazanmis ve gelisme göstermistir.
Zaten, yükselme döneminde olan Osmanlilar, Hristiyan milletlerin daima
tazyik ve meydan okumalari karsisinda silahlarini mütemadiyen
gelistirmek, yenilemek ve düsmanin silahlariyla dengelemek
zorundaydilar. Ayrica Osmanlilarin Balkanlar'da ve kismen de
Anadolu'daki oldukça zengin maden yataklarina erken dönemlerde sahip
olmalari ve bunun yaninda iyi bir hazineye malik bulunmalari büyük bir
avantaj idi. Sultanlarin bu imkanlari zorlamalari, müspet yönde
kanalize ederek iyi degerlendirmeleri, bu silahlarin kisa zamanda
etkili bir sekilde Osmanli ordusunda yer almasini saglamistir.

1430'lu
yillarda, Osmanli ordusunda büyük çaplarda toplarin olduguna dair
kayitlar, çok sayida yetenekli top ustalarinin bulundugunu da
göstermektedir. Zira Osmanlilar, atesli silahlarin kullaniminda
Hristiyan top yapim ustalarini kendi askerî örgütleri ile
bütünlestirirken, kendi askerlerini de ayni hizmetler için yetistirmeye
itina göstermislerdir. Mesela, Türk asilli topçu ustalari Haydar,
Ismail, Muslihuddin ve Saruca gibi isimler buna dair ilk örneklerdir.
Coltado isimli bir ispanyol topçusu, 1592 yilinda yazdigi eserinde
Osmanli topunun orantisiz ve kusurlu oldugunu söylemekte, fakat yüksek
kaliteli madenden yapildigini belirterek övmektedir. Osmanli topunun
ilk dönemlerdeki üstünlügü emsallerine nisbetle kalitesinin pek farkli
olmamasina ragmen neticeye çabuk ulasmak için ebatlarinin
büyüklügündeydi. Halen Londra Kulesi Müzesi'nde bulunan 1464 yilinda
yapilmis ortadan ayrilabilen iki parçali Osmanli topunun kimyasal
analizi, eritme ameliyesinin kusurlu olmasina ragmen, iyi bronzdan
dökülmüs oldugunu göstermektedir. Yine Istanbul'daki Askerî Müze ve
Kültür Sitesi'nde bulunan Kanunî Sultan Süleyman dönemine ait bir tunç
topun kimyasal analizi ayni sekilde sonuç vermistir.

Osmanlilarin,
erken devirlerden itibaren Avrupa'dan atesli silahlari aktarmada
gösterdikleri istekli tavra, diger Islam devletlerinde
rastlanilmamaktadir. Mesela, Osmanlilarin XV. yüzyilin baslarindan
itibaren kullanmaya basladigi tüfek, Memlüklarda 1489 tarihinden sonra,
iran'da ise Uzun Hasan (öl. 1478) zamanindadir. Digeryandan atesli
silahlari Osmanlilardan önce taniyan ve Avrupa devletleriyle eskiden
beri temasta olan Memlük Devleti Portekiz saldirilarina karsi
Osmanlilardan 1511 yilinda, bir miktar atesli silah yardimi almistir.
Ancak daha sonra Osmanlilarla karsi karsiya kalinca da Rodos hakiminden
barut ve tüfenk, "Frengistan'dan da yarar topçular ve tüfekçiler
getirtmislerdir."

Silah Yardimi

Osmanlilar,
bir taraftan sahip olduklari silah teknolojisini gelistirmek için
çalisirken, diger taraftan da, bu silahlarin kendileriyle dinî veya
irkî bagi bulunan çesitli Asya ve Afrika ülkelerine yayilmasinda köprü
rolü oynadilar. Bu rol, Osmanlilarin diger islam ülkelerine genellikle
belli miktarda topçu, tüfekçi ve atesli silah uzmanlari ile top ve
tüfek yardimi yapmak seklinde olmustur. Osmanli tehlikesi karsisinda bu
devletlerden bazilarinin Avrupa'dan silah almak zorunda kalmalari da
dolayli bir roldür. Sah Abbas dönemindeki iran disinda kalan Dogu
ülkeleri, etkili olarak atesli silahlarla mücehhez bir ordu
kuramamislardir. Osmanlilarin atesli silahlari tasidiklari ülkeler
arasinda ilk olarak Türkistan Hanlari, Kirim Hanlari, Hindistan,
Sumatra'da Açe Sultanligi ve Habesistan'da Sultan Ahmed Gran'in Devleti
ile Afrika'da Bornu Devleti gelmektedir. Ikinci grupta ise, iran'da
Akkoyunlu ve Safeviler, Misir'da Memlüklar sayilabilir.

Bazi
Avrupa ülkelerinin yaninda Osmanlilarla da iliskisi olan bu devletlere
Osmanlilar siyasî ve dinî iliskilerine göre personel, silah, barut ve
demir gibi malzeme satarak veya hibe ederek atesli silahlar konusundaki
imtiyazli konumlarindan istifade ile Asya, Afrika ve Orta Dogu'daki
etkinliklerini artirma politikasi takip etmislerdir. Hariç ülkelere
yapilan bu yardimlarin yaninda kendi ülkesi içinde uçlarda bulunan
beylerbeylerine de gerektiginde savas malzemesi veya toptüfek yapicisi
ustalar yine Istanbul'dan gönderilmekteydi.

Osmanlilarin
verdigi atesli silahlarin, özellikle Orta Asya'da Türk Devletleri'nin
iç savaslarinda Osmanlilarin destekledigi taraf açisindan çok önemli
rol oynadigi,Habesistan ve Açe'de de Portekiz ve Hollanda gibi gayri
müslim sömürgeci devletlerle savasan Islam devletlerinin
muvaffakiyetinde ciddî ölçüde tesirli oldugu görülmüstür. Tabiatiyla
bütün bu yardimlar hilafet merkezini elinde tutan Osmanlilarin, söz
konusu devletler nezdindeki itibarini artirmis ve sayginlik
kazandirmistir. Memlüklara silah yardimi yapilmasi da henüz bozulmamis
olan iliskiler öncesinde onlari Hristiyan Portekizlilere karsi
savaslarinda destekleme gayesi gütmekteydi.

Diger Milletlerin Durumu

Islam
dünyasinda atesli silahlarin kullaniminda özel bir yeri olan Memlüklar
ile iranlilar, Avrupa devletlerinden silah almakta ve her ikisi de
Osmanlilar gibi bu silahlarin yapimi için Avrupali usta, teknisyen ve
mühendisler kullanmaktaydilar. Ancak, bu silahlari kendi milletlerinden
teknisyen ve mühendislere de ögreterek gelistirmeyi saglamada
Osmanlilar kadar basarili olamadiklarindan, mücadelelerde Osmanlilara
karsi kaybettiler. Osmanli Devleti ise, atesli silahlarin ilk olarak
gelistigi Orta Avrupa ve Balkanlara yakin olmanin ve hatta buralari
oldukça erken zamanlarda fethetmenin ve diger yandan bölgedeki
madenlere sahip olmanin avantajini çok iyi bir sekilde degerlendirmis
ve neticesini almistir.

1509'da
Memlük Sultani Kansu Gavri, Portekizliler ile Kizildeniz'de savasmak
için gerekli donanma malzemesini ve atesli silahi Osmanli Devleti'nden
istemistir. Osmanli Devleti de, 1511 yilinda, 400 top, 40 kantar barut
ve bir miktar bakirdan olusan bir yardim yaparak Memlüklari Hiristiyan
Portekizlilere karsi desteklemistir. Bu yardimlar arasinda gemi yapim
malzemesi yaninda asker ve arkebüzler de bulunmaktaydi. Diger taraftan
Islam dünyasinda atesli silahlarin kullaniminda önemli bir yeri olan
Memlüklar, Kansu Gavri devrinde bir reform tesebbüsünde bulunmuslarsa
da Ridaniye'de, Osmanlilar karsisinda maglup olmaktan
kurtulamamislardir.

Osmanlilar,
Habesistan'daki Müslüman lider Sultan Ahmed Gran'a 1527 ve 1542
yillarinda bölgedeki Hiristiyan lider ve onun destekçisi
Portekizlilerle savasmak üzere birçok atesli silah ve top yardimi
yapmistir. Sumatra'da Osmanli sultani adina hutbe okuyan Açe Sultani'na
da, Hollandalilar ve Portekizlilerle savasmasi için gönderilen yardim
gemileri Istanbul'dan yola çikmis, ancak Yemen isyani sebebiyle bu
yardim yerine ulasamamistir. Bunun yerine Osmanlilar, bir grup top
yapicisini Açe'ye göndermislerdir. Bu top ustalari, burada 200 kadar
bronz top dökerek Mallaka'da Açe Sultani'nin Portekizlilerle savasinda
muvaffakiyetini saglamislardir.

Hindistan'da
Osmanli topçularinin ayri bir yeri ve önemi vardi. Sultan Bahadur
Sah'in emrinde çalisan Selman Bey'in yegeni Mustafa Bayram, Rumî Han ve
kölesi Hoca Sefer Selman da Hüdavend Han ünvanlarini almislar ve bu
bölgede oldukça büyük bir üne kavusmuslardir. Kanunî Sultan Süleyman
(1520-1566) tarafindan Hind Sahi'nin istegi üzerine oraya giden
Istanbullu Hüseyin Han'in dökmüs oldugu Maliki Maidan adli 42 ton
agirligindaki bronz top 1685 yilina kadar kullanilmistir.

Iran
Safevileri ise Osmanli akinlarina karsi koyabilmek için 1548 yilinda
Portekizlilerle bir antlasma yaparak onlardan atesli silahlar satin
aldi. Daha önce de Akkoyunlu Hükümdari Uzun Hasan, Venediklilerden top
ve atesli silah ile birlikte bunlari kullanacak kisileri kendi ordusuna
dahil ettiyse de, 1473 yilinda Fatih ile yaptigi Tercan Savasi'ni,
Osmanli silahlarinin üstünlügü sebebiyle kaybeIti. Yine 1514'teki
Çaldiran Savasi'nda her iki tarafin güçleri esit olmasina ragmen, üstün
silah gücü sayesinde Osmanli ordusu galip gelen taraf oldu. Bu
neticelerden sonra 1528 yilinda Safevi Sultani Sah Tahmasib,
ingiltere'den silah ve malzeme getirmeye baslarken, bir taraftan da
Rumlu Tüfenkçiler denilen, tamami Osmanli Türkleri'nden olusan ve
tüfenk kullanan bir grup kurdu.

Osmanlilarin
askerî yardim gönderdigi diger bir Müslüman devlet Afrika ülkesi olan
Bornu Devleti'dir. En parlak dönemini May idris Elevma (1571-1603)
döneminde yasayan ve gücünü Islam'in çevreye yayilmasi için kullanan bu
devlet lideri, 1576 yilinda III. Murad'a bir elçi göndererek itaat
bildirdi ve Osmanli Devleti'nden askerî ve teknik yardim istedi.
Trablusgarb Beylerbeyligi vasitasiyla yapilan yardimda birçok tüfek ve
tüfekçi gönderilmistir. Elevma, bu yardim sayesinde, çakmakli
tüfeklerle donatilmis bir ordu kurmustur.

Bastan
beri verdigimiz örneklerde görüldügü gibi Osmanlilar, Istanbul'un
fethini müteakip çok sayida atesli silahlarla mücehhez bir ordu kurarak
dünya devletleri arasinda ciddi ve caydirici bir güç halini almaya
baslamislardir. Bu gücü onlara saglayan faktörlerden birisi olan atesli
silahlardaki üstünlükleri sayesinde batidaki ve dogudaki düsmanlarina
karsi pek çok mücadelede muvaffak oldular. Onyedinci asrin ortalarina
kadar hiçbir Islam ülkesi atesli silah teknolojisinde Osmanlilarin
gücüne erisememisti. Avrupa devletlerinin ise Osmanlilari yakalamalari
ancak bu asrin baslarinda gerçeklesebilmistir. Çagin savas
teknolojisini çok iyi takip eden ve bunu en iyi sekilde kullanan
Osmanlilar, bu teknolojinin Müslümanlarin dünyanin dört bir yaninda
muvaffak olmalari adina kullanilmasinda elinden gelen yardimi
esirgememistir. Bir taraftan kendisi Avrupali düsmanlari ile
çarpisirken, bir taraftan da, Afrika'dan Sumatra'ya, oradan Asya'nin ve
Hindistan'in ortalarina kadar hakimiyetleri disindaki çok büyük bir
cografyaya atesli silah ve asker yardimi yaparak Müslüman devletleri
gayri müslim düsmanlari karsisinda desteklemistir. Dünya'nin üçte
birine fiilen hakim olan Osmanlilar diger üçte birinde de, kendilerine
sevgi ile baglanan ülkeler sayesinde söz sahibi olmuslardir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://turkiye.canadaboard.net
 
Osmanlının İslam Devletlerine Silah Ve Teknoloji Yardımı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
: : : SÜPER FORUM TÜRKİYE : : : :: TARİH DÜNYASI :: Osmanlı Tarihi-
Buraya geçin: