lev nikolayeviç tolstoy
9 eylül1829-20 kasım 1910
Büyük bir rus
yazarı, fikir, eğitim, sanat dünyasının en ünlü kişilerinden biridir.
Zengin bir ailenin çocuğu olarak Yasnaya-Polyana'da doğdu. Çok küçük
yaşlarında önce annesini, sonra babasını kaybetti, yakınlarının elinde
büyüdü. Çocukluğundan beri gerçekleri incelemeye karşı büyük bir ilgisi
vardı. Öğrenimini tamamlamak için Moskova'ya gitti. Çalışkan zeki bir
öğrenci olarak başarı ve sevgi kazandı. Fransızcasını ilerletmiş,
Voltaire'i ve J. J. Rouseu'yu okumuş, bu iki yazarın kuvvetle etkisinde
kalmıştı. Yasanaya-Polonya'ya döndü, yoksul köylüler arasına katıldı.
İlk eseri olan "Çocukluk'u" bu sıralarda yazdı.
Bir süre sonra
orduya girdi; Kafkasya'ya gitti. Kaskas halkının yoksulluk dolu
yaşayışlarını aldığı izlenimlerle ilk gerçekçi hikayelerini yazdı.
1854'te Kırım savaşı'na subay olarak katıldı. Sonra askerlikten ayrılıp
Petersburg'a gitti. Bir kısım eserlerini oldukça sakin geçirdiği o
yıllarda yazdı. Gene de içinde aradığını bulamayan bir ruh
çalkalanıyordu. Batı Avrupa ülkerinde uzun bir gezintiye çıktı.
Almanya, Fransa, İsviçre'de dolaştı. Yurduna dönüşünde gene
Yasanaya-Polonya'ya yerleşti. Asalet ünvanlarından, lüksten
sıkılıyordu. Köyünde bir okul kurdu. Bu okul, öğrenim, eğitim
bakımından yepyeni bir kurumdu. Huzura kavuştuğuna kanaat getirdikten
sonra, 1862'de evlendi.
Tolstoy bir düzineyi geçen çocuk sahibi
olduğu bu evlilik hayatının ilk yıllarında ömrünün en mutlu, en rahat
devresini yaşadı. Eserlerinin en kuvvetli olan iki romanı "Savaş ve
Barış" ile "Anna Karenina'yı", bu sıralarda yazdı. Aradan bir süre
geçince yeniden, bu sefer eskilerden daha şiddetli bir moral
çöküntüsüne uğradı. Geniş halk yığınlarının, özelikle rus köylüsünün
yoksul, perişan durumu onu çok üzüyordu. Bütün servetini köylülere
dağıttı, her haliyle onlar gibi yaşamaya başladı. Kaba saba giyiniyor,
giydiği her elbiseyi kendisi dikiyordu. Değişmeyen tek tarafı bıkıp
usanmadan yazmasıydı. "Kruetzer Sonat", "Efendi ile Uşak",
"Karanlıkların Gücü", "İman nedir", "İnciler", "Kilise ve Devlet",
"İtiraflarım" hep bu yılların ürünleridir.
Tolstoy ömrünün son
yıllarını büsbütün derbeder bir şekilde geçirdikten sonra, bir
küskünlük sonucunda, evini bırakıp yollara düştü. Bir gün küçük bir
kasaba istasyonunda, hayata gözlerini yumdu.
Eserlerinde
insanlığın çeşitli meselelerine değinen Tolstoy'un dünya ölçüsünde bir
sanat ve fikir değeri vardır. Kendi ülkesinin toplumsal siyasal
çalkantılarını, halkının yaradılışını, yaşayışını gerçekten büyük bir
ustalıkla yansıtmıştır. Gerçekçi edebiyatın en büyük temsilcilerinden
olduğu kadar, bir filozof bir eğitimci olarak da ün kazanmıştı.
Yukarıda sayılanların dışında "Diriliş", "Gençliğim", "Çocukluğum",
"Hacı Murat (roman)", "Ayaklanış", "Sergey Baba", "Tanrı Bizim
İçimizdedir", "Kazaklar", "Tesadüf", "İki Süvari" gibi eserleri vardır.