: : : SÜPER FORUM TÜRKİYE : : :
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


TüRkİyE'nİn ''EN'' SüPer FoRuM SiTeSi
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 Ernest Hemingway

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
JosE FATIHIO
AdmiN
AdmiN
JosE FATIHIO


Mesaj Sayısı : 1544
Yaş : 37
Kayıt tarihi : 14/09/07

Ernest Hemingway Empty
MesajKonu: Ernest Hemingway   Ernest Hemingway Empty2007-10-07, 5:43 pm

Ernest Hemingway Hemingwayen5

Ernest Hemingway

21.07.1899 - 02.07.1961


"Gerçeği Arayan Bir Öykü Yazarı"

Amerikalı
yazar kısa öykünün ustası sayılmaktadır. Hemingway izlenimlerini ve
deneyimlerini kuru, kısa bir stille aktarmaya çalıştı. Yapıtlarının
konusu başlıca aşk ve ölümle insanın hayattaki başarısızlığından
ibarettir. Amerikan edebiyatındaki Redskin, Tough Boy gibi, tüm bir
yaratıcılık anlayışını, sporcu, avcı, asker portreleriyle dile
getirerek başarıyla temsil etti.



Kuralları titizlikle
belirlenmiş bu geniş düşsel evren, ne gerçekçi yazımın kesinliğini, ne
de Amerikan edebiyatına insanlığın durumunu anlatma olanağı veren geniş
boyutlu simgeselliği dışlar. Hemingway’in çok boyutlu bir ilgi alanı
olması ve buna sıkı sıkıya bağlı kalması, yapıtlarının, geçek bir
psikolojik çözümleme yerine ucuz kahramanlığa yer veren, yüzeysel bir
nitelik taşıdığını düşündürür.

Doktor bir babayla opera
şarkıcısı bir annenin oğlu olarak Şikago yakınlarında Oak Park'ta
dünyaya gelen Ernest, burada beş kardeşiyle birlikte büyüdü ve 1917'ye
kadar okula devam etti. Tutkulu bir sporcu olan Hemingway, henüz
öğrenci gazetesinde çalışırken gazeteci olmaya kararlıydı. 18 yaşında
Kansas City Star gazetesinde başladığı eğitimini, I. Dünya Savaşı'nda
Kızılhaç örgütüyle birlikte sağlık memuru olarak İtalya'ya gitmek üzere
bıraktı. Ağır bir şekilde yaralanan Hemingway, iyileştikten sonra
piyade birliğine gönüllü olarak katıldı. Savaşta yaralanınca ölüm
korkusuyla tanıştı; bu konu bütün yapıtlarında öne çıkar.

1924:
In Our Times Hemingway, 1920'de evlendiği Hadley Richardson ile
birlikte Toronto Star Weekly gazetesi için dış ülke muhabiri olarak
Avrupa yolculuğuna çıktı. Birlikte bir çocuk sahibi olduğu ilk eşinden
1924'te boşandı. İkinci evliliğini gazeteci Pauline Pfeiffer ile yaptı
(iki çocuk) ve 1940'ta boşandı. 1921'de Türk-Yunan savaşında savaş
muhabiri olarak bulundu. Bir yıl sonra da Mussolini'nin Roma'ya
yürüyüşünü anlattı. Amerikalı yazar Gertrude Stein ile arkadaş olunca
Hemingway edebiyata yönelmeye heveslendi. Bunun ilk semeresi In Our
Times (Zamanımızda, 1924) adlı kısa öykülerden oluşan bir kitaptı.
Hemingway burada izlenimlerini sade, açık bir dille aktarmaktadır.
Yapıtlarının amacı, yüzeyin altındaki gerçeklere ulaşmaktı.

1929:
A Farervell to Arms 1926'da Hemingway'ın ilk romanı The Sun Also Rises
(Güneş de Doğar) yayınlandı. Savaşta aldığı yaralar yüzünden çocuk
yapma yeteneğini ve hayatın bir anlam taşıdığına ilişkin inancını
yitiren bir Amerikalının öyküsünde "Lost Generation" (Yitik Nesil)
denilen neslin (20'li yıllarda Paris'te bulunan umutsuzluğa kapılmış
Amerikalı edebiyatçılar) havası yansıtılmaktadır.

Ulusal
fanatizme karşı bir suçlama olarak algıladığı A Farewell to Arms
(Silahlara Veda, 1929) adlı romanı çok büyük bir başarı kaydetti.
Hemingway bu romanında yaralı bir askerin bir hemşireye duyduğu aşkı
anlatır. Savaşın anlamsızlığını anlayan erkek, bir de hamile
sevgilisinin ölümüne katlanmak zorunda kalır.

30'lu Yılların
Ortasında: Politik Konular İspanya'ya yaptığı bir yolculuk esnasında
Death in the Afternoon (Öğleden Sonra Ölüm, 1931) adlı romanı yazdı.
Burada Hemingway için tutku haline gelmiş olan boğa güreşine ve bu
güreşlerin ülkesine saygı gözler önüne serilir. Afrika turunu 1935'te
The Green Hills of Africa'da (Afrika'nın Yeşil Tepeleri, 1935) anlattı.
Bir yıl sonra İspanya İç Savaşında Cumhuriyetçilerden yana tavır aldı.
Ayrıca savaşı anlatan belgesel bir filmin senaryosunu hazırladı: The
Spanish Earth (İspanya Toprağı, 1938). Hemingway 1939'da Küba'ya
taşındı. Bir yıl sonra gazeteci Martha Gallhorn ile evlendi (1944'te
boşandılar). Dördüncü evliliğini 1946'da Mary Welsh ile yaptı. Yine
1940 yılında For hom the Bell Tolls (Çanlar Kimin İçin Çalıyor) adlı
başarılı romanı çıktı. 1943'te filme alınan bu romanda Amerikalı kolej
doçenti Robert Jordan, İspanya İç Savaşında bir gerilla birliğiyle
birlikte stratejik açıdan önemsiz bir köprüyü havaya uçurur. Birlikte
savaştığı Maria'ya âşık olan Jordan, Franco'cu birliğin saldırısına
uğrayıp yaralanır ve ölür. Aşkı ve ölümü anlatan bu yapıtta artık
bireyin menfaatleri odak noktasını oluşturmaz. Hemingway toplum adına
sorumluluk üstlenmeyi kabul eder. Bu düşüncesini 1942'de girdiği
Amerikan deniz kuvvetlerinde uygulamaya koydu. İstila birliklerinin
muhabiri olarak 1944'te Fransa çıkartmasına ve Paris'in kurtuluşuna
katıldı.

1954: Nobel Ödülü Büyük bir başarı kaydedemeyen
Across the River and into the Trees (Irmaktan Öteye ve Ağaçların İçine,
1950) adlı Venedik romanından sonra, 1952'de Hemingway'ın başyapıtı The
Old Man and the Sea (İhtiyar Adam ve Deniz) yayınlandı. Bu kısa romanın
kahramanı Kübalı balıkçı Santiago, 84 kez boşuna denize açıldıktan
sonra kocaman bir kılıç balığı yakalar. Bu başarısının sevinci içinde
yakaladığı balığı teknesine bağlayarak evine doğru yelken açar. Balığı
yolda köpekbalıkları tarafından yenilip bitirildiği halde Santiago
ertesi günü yine denize açılır. İnsan hayatına dair bu sade parabol
insanın boşuna başarı peşinden koşusunu simgeler. İnsanın doğaya karşı
savaşına öldürme gereksinimi egemendir. Birey tüm yenilgilere karşın
yeniden yaşam savaşına döner. Hemingway 1953'te Pulitzer Ödülünü
aldıktan sonra 1954'te Nobel Edebiyat Ödülüne layık görüldü.
Arteriyosklerozlu tutkulu avcı Hemingway yedi yıl sonra, 61 yaşında,
Ketchum/Idaho'da kendisini avcı tüfeğiyle vurarak yaşamına son verdi.



Eserleri

Savaş
sürekli bir esin kaynağıdır (Silahlara Veda [A Farewell to Arms], 1929;
[The Fifth Column and the First Forty-nine Stories], 1938; Çanlar Kimin
İçin Çalıyor [For Whom the Bell tolls], 1940; Irmağın Ötesi [Across the
River and into the Trees], 1950) ve savaş konusu, av ve serüven
öykülerinde (Afrika'nın Yeşil Tepeleri [The Green Hills of Africa],
1935; İhtiyar Adam ve Deniz [Old Man and the Sea], 1952) ele aldığı
aşk, moral gücü ve yalnızlık konularıyla birleşir. Öykü türü ([Men
without Women], 1927; Ya Hep Ya Hiç [To Have and Have not], 1937),
günlük yaşamın tekdüzeliğinde bunalım anlarını saptama olanağı verir.
20'li yılların sürgününü anlatan Güneş de Doğar [The Sun Also Raises],
1926 ve Paris Bir Şenliktir [A Moveable Feast], 1964 adlı yapıtlarında
yazarın gizli ruhsal zayıflıklarıyla kırılganlığının düşsel evrenini
ortaya koymak için seçilen yollar sergilenir. Boğa güreşlerine ilişkin
olarak [Death in the Afternoon], 1932 yılına ait bir yapıtıdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://turkiye.canadaboard.net
 
Ernest Hemingway
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
: : : SÜPER FORUM TÜRKİYE : : : :: EDEBİYAT DÜNYASI :: Şairler Ve Yazarlar-
Buraya geçin: