JosE FATIHIO AdmiN
Mesaj Sayısı : 1544 Yaş : 37 Kayıt tarihi : 14/09/07
| Konu: Doris Lessing 2007-10-07, 5:41 pm | |
|
Doris Lessing
22.10.1919 Kirmanşah (İran)
"İç Alemin İnceden İnceye Araştırılması"
İsterseniz yanlış düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düşünün Lessing
İngiliz yazar romanlarında ırkçılığı ve erkeklerin egemen oldukları bir dünyada kadının sorunlarını ele aldı. Mistiğin etkisi altında yazdığı çok sayılı yapıtında Lessing, insanın atom holokostundan (yıkımından) sonraki gelişmesini işledi.
Bir İngiliz subayının kızı olarak Doris May Taylor adıyla Kirmanşah'da (İran) doğdu. Beş yaşına geldiğinde babasının bir mısır çiftliği işlettiği Rodezya'ya ailesiyle birlikte taşındı. Taylor okulu 1933 yılında bıraktı. Dadılık ve daktiloluk yaptığı gibi, 19. yüzyıl Avrupa ve Amerika edebiyatıyla yakından ilgilendi. 18 yaşında baba evini terk ederek iki yıl sonra sömürge subaylarından Frank Charles Wisdom ile evlendi (bir çocuk).
1949: İngiltere'ye Taşınması Boşandıktan bir yıl sonra 1943'te Alman göçmen Gottfried Lessing ile evlendi (bir çocuk). Yeni eşi Komünist Partisi üyelerindendi ve eşine siyasal ideallerini aşıladı. 1949'da boşandılar. Lessing aynı yıl içinde İngiltere'ye taşınarak 1950'de The Grass is Singing (Türkü Söylüyor Otlar) adlı Afrikayla ilgili trajedisini yazdı. Bu roman da, onu izleyen yapıtları gibi, Rodezya'da geçer. Baskı altına alınan cinselliğinden rahatsız olan beyaz bir kadın siyah uşağıyla aralarındaki alışılmış mesafeyi kapatır. Bunu yaparken erkeğin gururunu zedelediği için sonunda öldürülür. African Stories or This was The Old Chiefs Country (Afrika Öyküleri ya da Burası Yaşlı Şefin Ülkesiydi, 1951) adlı öykü kitabını yayınladıktan sonra, yazarlıktan kazandıkları yaşamasına yetmeye başladı. Öykülerinin odak noktası hep ırkçılık çatışmalarına ayrılmıştı.
1952/62: İki Başyapıt 1952'de genç Martha Quest'ın hayat yolunu izleyen beş ciltlik dizi romanının birinci cildi olan Children of Violence’ı yayınladı. Lessing burada bireysel gelişme, toplumsal talepler ve gerçek arasındaki gerilim alanını anlatır. Birçok eleştirmen tarafından "bir çağın gözler önüne serilmesi" olarak övülen bu dizi, 1998'de oluşan atom holokostuyla son bulur.
Macaristan isyanının bastırılmasından sonra Lessing 1956'da komünizme sırt çevirdi. Altı ay sonra, artık yazı yazmayan başarılı bir kadın yazarın geçirdiği buhranı anlattığı The Golden Notebook'u (Altın Defter) yazdı. Biçimsel çatısını kısa bir romanın oluşturduğu bu yapıtta roman kahramanının değişik renkli güncelerinden alınma notlar -varoluşunun değişik yönlerini birleştiremeyişinin işareti olarak- kullanılmıştır. Yazar sonunda yanlış zorunluluklardan kendisini kurtarıp bir tek altın renkli güncesine yazı yazmayı sürdürür.
60'lı Yılların Ortasından Sonra: İç Dünyasını Araştırması Lessing bunları izleyen yapıtlarında geleneksel realizmi aştı. C.G. Jung'un teorilerinden ve Sufîzm'den etkilenen Lessing kendisini roman kahramanlarının iç dünyalarını anlattığı kendi sözleriyle bir "inner space fiction"a (içsel roman) yöneldi. Burada karakteristik olan, deliliğin de yaratıcı bir güç anlamına geldiği anlayışıdır. Bu dönemde Briefing for a Descent into Hell (Cehenneme İniş İçin Brifing, 1971) adlı romanında düşleri, trans halini ve doğaüstü algılanıştan işleyerek "normal" davranış örneklerini eleştirdi. The Memoirs of a Survivor (Sağ Kalanın Anıları, 1974) adlı roman değişik düzeylerde geçer: Orta yaşlı bir kadın çevresindeki insanların bir tehlike anında nasıl değiştiklerini görür. Kadının oturma odasının duvarlarından birinin arkasından yeni bir bilinç basamağıyla eş anlama gelen başka bir dünya bulunmaktadır. Beş ciltlik Canopus in Argos: Archives (Kanobos Argos'ta: Arşivler, 1979-82) Lessing, bilim-kurgu roman türüne yöneldi. Burada insanın bir atom yıkımından sonraki hali ele alınmaktadır.
80'li Yıllar: Realizme Geri Dönüşü Jane Somers takma adını kullanarak tanınmamış bir yazarın ilk yapıtı olarak sunduğu The Diaries of Jane Somers (1981) adlı romanıyla gazete manşetlerine geçti. Otobiyografik izler taşıyan bu romanıyla olduğu gibi The Good Terrorist (Terörist, 1985) ile de yeniden gerçekçi bir anlatım tarzına dönmüş oldu. Lessing bu siyasal romanında, kendisinin neden olduğu ruhsal kusurları kabullenmek istemeyen bir topluma saldırmaktadır. The Fifth Child (Beşinci Çocuk, 1988) adlı kitabı İngiltere'nin orta sınıfını irdelemesidir. Lessing 1994'te Under My Skin (İç Dünyam) adlı otobiyografisini yayınladı.
Yazarın Diğer Kitapları: Siyah Madonna, Evlenmeyen Adamın Hikayesi, Gene Aşk, İçinde Yaşamayı Seçtiğimiz Hapishaneler, Mara ile Dann. | |
|