| Divan Şiirinden Beyitler ve Açıklamaları | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
JosE FATIHIO AdmiN
Mesaj Sayısı : 1544 Yaş : 37 Kayıt tarihi : 14/09/07
| Konu: Divan Şiirinden Beyitler ve Açıklamaları 2007-10-07, 3:04 pm | |
| GAZEL
Bahâr mevsimidür hemdem-i sabâ olalum
Gül ile dost kuhusuyla âşinâ olalum
Bahar mevsimidir; tan yeline arkadaş, gülle dost ve kokusuyla bildik olalım.
Çü devr-i lâledür ihlâs ile kadeh dutalum
Nite ki nerkis olur mest-i bîriyâ olalum
Madem ki lâle mevsimidir, o halde samimiyetle ele kadeh alalım ve nergis nasıl riyasız sarhoş oluyorsa, biz de öyle sarhoş olalım.
Zamâne sırrını ko gonca gibi ser-best
Çemen safâsına gül gibi dil-küşâ olalum
Bırak, yaşadığımız devrin sırrı konca gibi kapalı kalsın: Biz bağ, bahçe safasına gül gibi gönlümüzü açalım.
Cihan fütûhına Cem câmdur dimiş miftâh
Gelün mülâzim-i câm-i cihan-nümâ olalum
Cem, "dünyada neşe ve emel kapısının anahtarı kadehtir" demiş. Gelin, biz de içinde cihanı seyrettiren kadehten ayrılmayalım.
Amelden ücret umunca gurûr-i tâat ile
Günehde muhtazır-i rahmet-i Hudâ oallum
İbadetimize gururlanarak amelimizn karşılığını umacağımıza, günahımızın affı için Allah'ın rahmetini bekleyelim; ondan ümidimizi kesmeyelim.
Bahâr tevbeye Şeyhî cünun dimiş âkıl
Bugün muvâfakat et irte pârsâ olalum
Ey Şeyhî! Aklı başında olan, baharda edilen tövbeye deliliktir demiş. Gel bugün bu söze uy, içelim, keyfimize bakalım da yarın işi sofuluğa vururuz. | |
|
| |
JosE FATIHIO AdmiN
Mesaj Sayısı : 1544 Yaş : 37 Kayıt tarihi : 14/09/07
| Konu: Geri: Divan Şiirinden Beyitler ve Açıklamaları 2007-10-07, 3:05 pm | |
| NECÂTî
GAZEL
Lâle-hadler yine gülşende neler etmediler
Servi yürütmediler goncayı söyletmediler
Al yanaklı güzeller, gül bahçesinde gene neler yapmadılar! Selviye nazlı nazlı sallanmak cesareti ve koncaya açılmak fırsatı vermediler.
Taşradan geldi çemen sahnına bîçaredürür
Devr-i gül sohbetine lâleyi iletmediler
Lâle, bahçeye dışarıdan gelen bir zavallıdır; ondan dolayı onu gül devri sohbetine sokmadılar.
Âdeti hûblarun cevr ü cefâdur ammâ
Bana ettüklerini kimselere etmediler
Güzellerin huyu zaten cevir ve cefa ise de bana ettiklerini kimselere etmediler.
Hamdülillâh mey-i can-bahş ile sâkilerimüz
Âb-i hayvân ile Kevser suyın istetmediler
Allah'a hamdolsun ki, sâkilerimiz cana can katan şarapla, bize abıhayatı (hayat suyunu) ve Kevser suyunu artmadılar.
Ey Necâti yürî sabreyle elünden ne gelür
Hüblar cevr ü cefâyı kime öğretmediler
Ey Necâti! Yürü, sabret; elinden başka ne gelir? Güzeller cevirle cefayı kime öğretmediler ki.. | |
|
| |
JosE FATIHIO AdmiN
Mesaj Sayısı : 1544 Yaş : 37 Kayıt tarihi : 14/09/07
| Konu: Geri: Divan Şiirinden Beyitler ve Açıklamaları 2007-10-07, 3:05 pm | |
| FUZÛLî
Su Kasidesi'nden
1- Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
Kim bu denlü tutuşan odlara kılmaz çâre su
1- Ey göz(üm) (ey gözlerim), gönlümdeki ateşe göz yaşından (göz yaşlarımdan) su saçma; zirâ bu denli tutuşmuş (tutuşan) ateşlere suyun yapacağı bir şey yoktur. (Böylesine bir ateşi söndüremez).
2- Âbgûndur künbed-i devvâr rengin bilmezem
Yâ muhit olmış gözümden künbed-i devvâre su
2- Dönen kubbe mi (gökyüzü mü) su rengindedir, yoksa göz yaşlarım mı bütün gökyüzünü kapladı,b ilmiyorum.
3- Zevk-i tiginden aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk
Kim mürûr ilen bırakur rahneler divâre su
3- (Ey sevgili) senin kılıç gibi keskin bakışlarının zevkinden (zevkiyle) gönlüm parça parça olsa buna şaşılmaz. Ki (zirâ) su (duvarın dibinden aka aka, duvara çarpa çarpa) zamanla duvarda yarıklar, oyuklar açar, meydana getirir.
4- Vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânun sözin
İhtiyât ilen içer her kimse olsa yara su
4- Yaralı gönül senin peykâna benzer kirpik uçlarından (kirpiklerinden) korkarak (bin bir türlü kuruntuya kapılarak) söz eder. Nitekim yarası olan kimse (hasta) suyu çekinerek (korka korka) içer.
5- Suya virsün bağban gülzârı zahmet çekmesün
Bir gül açılmaz yüzün teg virse min gülzâra su
5- Bahçıvan boşuna uğraşmasın, gönül bahçesini sele versin (bozsun) zirâ bin tane gül bahçesini de sulasa senin yüzün gibi bir gül yetişmez, açılmaz.
6- Ohşadabilmez gubârını muharrir hattına
Hâme tek bakmadan inse gözlerine kara su
6- Hattatın bakmaktan (yazmaktan, uğraşmaktan) tıpkı kalem gibi, gözlerine kara sular inse, yine de gubarî yazısını senin yüzündeki ayva tüylerine benzetemez.
7- Ârızun yâdıyle nem-mâk olsa müjgânum n’ola
Zâyi olmaz gül temennâsiyle virmek hâre su
7- Kirpiklerim, senin yanağını anarak ağlamadan dolayı ıslansa ne olu? (Zirâ) gül elde etmek için dikene su vermek boşa gitmez.
8- Gam günü itmr dil-i bîmârdan tigün tiriğ
Hayrdur virmek karangu gicede bâmâra su
8- Gam gününde (kederli günde) hasta, yaralı gönlümden kılıç gibi keskin bakışlarını esirgeme. (Zirâ) karanlık gecede hastaya su vermek hayırlı bir iştir.
9- İste peykânın gönül hicrinde şevküm sâkin et
Susuzam bir kez bu sahrâda benümçün ara su
9- Ey gönül, (sevgiliden ayrı kaldığında onun ayrılık gününde) onun oka benzeyen kirpiklerini isteyerek (anarak) arzu ve isteğini onlarla sakinleştir, susuzum bu çölde; bir defa (ne olur) da benim için su ara.
10- Men lebün müştâkıyam zühhâd kevser tâlibi
Nite kim meste mey içmek hoş gelür hüşyâya su
10- Ben, (senin ilâhî aşk şarabı sunan, lâl-ü cevher saçan) dudağını özlüyorum, (ben ona hasretim) zahidler, sofular ise kevsere tâlipler (bunu istiyorlar) nitekim (zaten bir vakıadır ki) sarhoşa şarap içmek, ayık kimseye de su içek hoş gelir. | |
|
| |
JosE FATIHIO AdmiN
Mesaj Sayısı : 1544 Yaş : 37 Kayıt tarihi : 14/09/07
| Konu: Geri: Divan Şiirinden Beyitler ve Açıklamaları 2007-10-07, 3:06 pm | |
| *Bil illeti kıl sonra müdâvâta tasaddî Her merhemi her yâreye merhem mi sanırsın? Ziya Paşa
Önce hastalığı teşhis eyle; ancak ondan sonra deva için çareler ara. Her merhemi her yaraya iyi gelecek sanırsan aldanırsın!..)
*Neşv ü nemâ bulamaz düşmeyicek hâke nebât Mütevâzı olanı rahmet-i Rahmân büyütür Laedrî
(Bir tohum, toprağa düşmeyince asla büyüyüp gelişme gösteremez. Çünkü mütevazı olup başını yere indireni Allah’ın rahmeti büyütür.) | |
|
| |
JosE FATIHIO AdmiN
Mesaj Sayısı : 1544 Yaş : 37 Kayıt tarihi : 14/09/07
| Konu: Geri: Divan Şiirinden Beyitler ve Açıklamaları 2007-10-07, 3:07 pm | |
| Gül âteş gülbün âteş gülşen âteş cûybâr âteş Semender-tıynetân-ı aşka bestir lâlezâr ateş Şeyh Galip
Gül de, gül fidanı da, gül bahçesi de ve hatta o bahçeden akan ırmak da ateş kesilmiş yanıyor. Aşkın semender yaratılışlı erleri (âşıklar) için, zaten ateş de bir lale bahçesi olarak yeter...
Tab’-ı şair andelîb-i zârdur gülzâr şi’r Nutk sâhil, akl gavvâs ü dür-i şehvâr şi’r Aşkî
Şairin yaratılışı inleyen bir bülbüle benzer, şiir de gül bahçesidir. Yahut söz sahildir de, akıl orada dalgıç; şiir ise şâhâne bir inci… | |
|
| |
JosE FATIHIO AdmiN
Mesaj Sayısı : 1544 Yaş : 37 Kayıt tarihi : 14/09/07
| Konu: Geri: Divan Şiirinden Beyitler ve Açıklamaları 2007-10-07, 3:07 pm | |
| *Sînemde ger müessir bir dûd-ı âh olaydı Ruh-sârıñı yakardım ger gökde mâh olaydı
“Eğer gönlümde etkili bir âh ateşi olsaydı, gökte bir ay bile olsan yanağını yakardım.”
*Evvel seniñ elinden şekvâya ben giderdim Âlemde ‘âşıkâna bir dâd-hâh olaydı
“Bu dünyada âşıklar için adalet isteyen (adalet dağıtan) bir yer bulunsaydı, buraya giderek, senin elinden (yaptıklarından ötürü) şikayetçi olan ilk kişi ben olurdum.”
Nevres | |
|
| |
JosE FATIHIO AdmiN
Mesaj Sayısı : 1544 Yaş : 37 Kayıt tarihi : 14/09/07
| Konu: Geri: Divan Şiirinden Beyitler ve Açıklamaları 2007-10-07, 3:07 pm | |
| Zülfüñ görenlerin hep bahtı siyâh olurmuş Tek zülfünü göreydim bahtım siyâh olaydı
“Senin zülfünü gören herkesin bahtı siyah olurmuş. Tek senin zülfünün bir telini bile görseydim de benim de bahtım siyah olsaydı (aldırmazdım)”
Olmazdı kalb-i mahzûn tâ böyle zâr u mecnûn Çeşmiñ kılaydı efsûn zülfüñ penâh olaydı
“Gözün büyülese ve saçın sığınak olsaydı,(o vakit) bu hüzünlü kalbim böylesine inlemez ve divâneye(mecnuna) dönmezdi.” | |
|
| |
JosE FATIHIO AdmiN
Mesaj Sayısı : 1544 Yaş : 37 Kayıt tarihi : 14/09/07
| Konu: Geri: Divan Şiirinden Beyitler ve Açıklamaları 2007-10-07, 3:07 pm | |
| El çekdim ey vefâsız vaslın temettu‘undan Rûyıña bâri bende tâb-ı nigâh olaydı “Ey vefâsız! Sana kavuşmamın sağlayacağı faydalardan vazgeçtim (ama), keşke bende senin yüzüne bakma gücü olsaydı (olabilseydi).”
Kasd eylemek rakîbe kûyuñda pek günehmiş Ben hasmım öldüreydim koy bir günāh olaydı “Senin mahallinde (bulunduğun yerde) rakibin canına kastetmek çok günahmış. Ben o rakibi öldürseydim de, günah olursa olsaydı, (gam yemezdim).” | |
|
| |
JosE FATIHIO AdmiN
Mesaj Sayısı : 1544 Yaş : 37 Kayıt tarihi : 14/09/07
| Konu: Geri: Divan Şiirinden Beyitler ve Açıklamaları 2007-10-07, 3:08 pm | |
| Hattıñ Habeş kuluyla alsaydı Fas diyârın Zülfün sevâd-ı Çîne tek pâdişâh olaydı
“Fermanın (ayva tüylerin) zenci köleyle Fas diyarını alsaydı ve saçın Çin ülkesinin yegâne hükümdarı olsaydı.”
‘Ömrüm içinde senden ger bir vefâ göreydim Râzı idim gâmıñla ‘ömrüm tebâh olaydı
“Yaşadığım süre zarfında eğer senden bir kez olsun vefâ görseydim, tüm ömrüm senin gamınla mahvolsaydı (razıydım).”
Güçmüş murâda ermek Nevres vefâ yolunda Ey kâş kûy-ı yâre bir başka râh olaydı “Ey Nevres! Vefâlı olma yolunda (aşka vefa göstererek) murada ermek ne kadar da zor imiş. Keşke sevgilinin bulunduğu yere (ve dolayısıyla kendisine ulaşmak için) bir başka yol bulunsaydı.”
Yukarıdaki örnekler Osman Nevres’in çok beğenilen ve daha sonra bir çok şâir tarafından tanzir edilen “Olaydı” redifli, yek-âhenk gazelinin şerhidir. | |
|
| |
JosE FATIHIO AdmiN
Mesaj Sayısı : 1544 Yaş : 37 Kayıt tarihi : 14/09/07
| Konu: Geri: Divan Şiirinden Beyitler ve Açıklamaları 2007-10-07, 3:08 pm | |
| Aşk bir şem-i ilâhîdir benem pervânesi Şevk bir zincirdir gönlüm anın dîvânesi Hayâlî
Aşk ilâhi bir mumdur. Onun etrafında dönen pervanesi, kelebeği de benim. Şevk bir zincirdir, gönlüm de onun delisidir.
Aktı gönlüm su gibi sen serv-i dil-i cûdan yana Sen de mâyil ol revân ey serv akar sudan yana Zâtî
Gönlüm, su gibi gönlü çeken servi boylu sen sevgiliden yana aktı. Ey servi boylu güzel, sende akar sudan yana akmaya eğilimli ol. | |
|
| |
JosE FATIHIO AdmiN
Mesaj Sayısı : 1544 Yaş : 37 Kayıt tarihi : 14/09/07
| Konu: Geri: Divan Şiirinden Beyitler ve Açıklamaları 2007-10-07, 3:08 pm | |
| Gözyaşı encümünü reh-ber edinmezse eğer Şeb-i gamda eremez âşık-ı güm-râh sana Necâti
Yolunu şaşırmış aşık, eğer gözyaşı kılavuzunu rehber edinmezse gam gecesinde sana ulaşamaz.
Gönlüm gibi ey nâme gidip yârda kaldın Baş üzre yerin var mı ham-ı destârda kaldın Nâilî-i Kadîm
Ey mektup, gönlüm gibi gidip sevgilide kaldın. Baş üzere yerin ver sarığın büklümlerinde, sarığın kıvrımlarında kaldın. | |
|
| |
JosE FATIHIO AdmiN
Mesaj Sayısı : 1544 Yaş : 37 Kayıt tarihi : 14/09/07
| Konu: Geri: Divan Şiirinden Beyitler ve Açıklamaları 2007-10-07, 3:08 pm | |
| Şemîm-i kâkülün almış nesîm gülşende Demişki sünbüle sende emanet olsun bu Figânî
Sabah esen hafif tatlı rüzgar, gül bahçesinde senin kâkülünün güzel kokusunu almış ve sünbüle demiş ki, sende emanet olsun bu koku.
Sür sâkiyâ kümeyt-i sebük-syr-i sâgarı Gezdirmedir ilâcı su inmiş ayağına Emrî
Ey sâki kadehteki çabuk içiliveren şarabı ortaya sür; ayağına su inmiş ilacı gezdirmedir. | |
|
| |
| Divan Şiirinden Beyitler ve Açıklamaları | |
|