: : : SÜPER FORUM TÜRKİYE : : :
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


TüRkİyE'nİn ''EN'' SüPer FoRuM SiTeSi
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 Yakup Kadri Karaosmanoğlu --> Bir Sürgün

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
JosE FATIHIO
AdmiN
AdmiN
JosE FATIHIO


Mesaj Sayısı : 1544
Yaş : 37
Kayıt tarihi : 14/09/07

Yakup Kadri Karaosmanoğlu --> Bir Sürgün Empty
MesajKonu: Yakup Kadri Karaosmanoğlu --> Bir Sürgün   Yakup Kadri Karaosmanoğlu --> Bir Sürgün Empty2007-10-02, 12:11 am

Alıntı :
KİTABIN ADI:BİR SÜRGÜN
KİTABIN YAZARI:YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU
KİTABIN YAYINEVİ:İLETİŞİM YAYINLARI
KİTABIN BASIM YILI:1937



1.KİTABIN KONUSU
Kendi topraklarından uzak bir insanın hor görülmesi hoş bir şey değildir.

2.KİTABIN ÖZETİ
BİR SÜRGÜN
Olayımızın
kahramanı olan Doktor Hikmet İzmir’e sürgün edilmiş bir memurdur.Doktor
Hikmet sıkıntı ve dertlerden çökmüş orta yaşlı bir kişidir.Okumaya
düşkün bir insandır.Doktor Hikmet Guraba Hastanesi’nden çıkınca
sevgilisiyle sözleştiği yere koşan bir aşık gibi kalbi çarparak
“Abajali’nin” mağazasına gider ve hafta içinde gelmiş olan bütün kitap
ve dergileri inceler.bazen saatlerce mağazadan çıkmaz ve yanına bir iki
kitap ve dergi alarak dışarı çıkar.
Bir ara gazete ve mecmualarını
okuduktan sonra dibinde azıcık bir şarap olan bir bardak dikkatini
çeker.Bardağın içinde bir karınca vardır.Şarabın içinde dönüp
dolaşır,bir yere gidemez.Ve ona bakarak işte bende bu karınca gibi
hiçbiryere gidemiyorum der.
Bu arada limandaki büyük vapurlardan
birinin bacası ona, uzun mesafelerin ve uzun diyarların bağrından kopan
bir nida gibi seslendi.İri vapur bacalarından çıkan bu yanık haykırışın
Doktor Hikmet üzerinde Büyük bir etkisi olmuştu.
Doktor Hikmet
birçok kitap ve dergi okumuştu.Ayrıca buralarda birçok memleketin
tanımını okumuştu ve birçok bilgi edinmişti.Ancak buralara hiç
gitmmişti.Ve bu vapur seside Doktor Hikmet’î çağırıyordu.”Hadi kalk
gidelim” diyordu.
Fakat, Doktor Hikmet koşmak isteyipte
koşamayan,bağırmak isteyipte bağıramayan kabus içinde bunalmış bir
kimse gibi bir türlü bu davete uyamaz.Bu kalk borusuna bir türlü
“hazırım” diyemez.
Doktor Hikmet dördüncü bira şişesini de son
damlasına kadar içtikten sonra bu imkanı vakitten daha kuvvetli
buldu.İşte vapur önünde hazır duruyor,işte,gizli hareketleri saklayan
yandak ve karanlıklar denizin üstüne kanatlarını germege başlıyor.Daha
sonra o rehavete kapılarak Doktor Hikmer vapura bindi.Vapura bindiğinde
çevresinde birçok insan vardır.
Doktor Hikmet’in üstü o kadar düzgün
değildi ve insanlar Doktor Hikmet’e bakıyorlardı.Ertesi gün “nigare”
vapuru Pire limanını varır varmaz Doktor Hikmet’in ilk işi karaya
çıkarak birşeyler almak oldu.
Doktor Hikmet daha sonra vapurda
biriyle tanıştı ve onunla dostluk kurdu.Ancak belli bir süre sonra bu
dostluk kurdugu kişide kendisinden kaçmaya çalışır.
Doktor Hikmet’in
başında bu maceralar geçtikten sonra Paris denilen o,uçsuz,bucaksız ve
akıl sır ermez tezgahta çıraklık etmeye başlar.Paris’te girdiği bir
lokantada bir kadının bulunduğu masaya oturmak ister.Ve bu vesile ile
kadınla tanışır.
Daha sonraki günlerde Paris’de bir türk bulmak
amacıyla yollara düştü,aramaya koyuldu.Babasına bir mektup göndermek
zorundaydı.Ancak hangi vasıta ile göndereceğini bulamadı.Mutlaka
göndermesi gerekiyordu.bazen göndermemek aklından geçiyordu.Ama
ihtiyarlar merake tmiştir.Mutlaka göndermesi gerekiyordu.Doktor Hikmet
Paris’I geziyordu.Ağustos ayının son günlerinde Luxembon
bahçesi,insanın adeta yüreğine dokunan mahzun bir hal almıştır.Doktor
Hikmet en çok Jardin Des Tuilleries ile Place de la Concorde’u çok
beğenmişti.


3.KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER
Bu roman
sürgün edilmiş bir kişinin geçirdiği zorlukları anlatmaktadır.Kitap
gerçekten yazar tarafından çok güzel bir şekilde kaleme alınmıştır.BU
kitabın herkes tarafından okunmasını tavsiye ederim.


4.KİTAPTAKİ ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Doktor
Hikmet:Okumayı çok seven, kültürlü bir insandır.Her zaman için kendini
geliştirmeye adamıştır.İzmir’e sürgün yemiş bir insandır.

Vapurdaki Ermeni:İnsanları dış görünüşlerine göre değerlendiren, ne yaptığını bilmeyen kültürsüz bir insandır.

Kafe’deki
Bayan: Doktor Hikmet’e özeni olan saygılı,terbiyeli bir bayandır.son
derece hayat dolu, canlı,dinamik birisidir.Doktor Hikmet’le olan
duygusal ilşkilerinde onun duygusal biri olduğunu anlıyoruz.





5.KİTAP YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ
Yakup
Kadri 17.yüzyılın sonlarından başlayarak Saruhan Vilayeti denilen Aydın
ve Manisa bölgesinde hüküm sürmüş Karaosmanoğlu sülalesindendir.Mısırda
ibrahim paşa konağına yerleşen ve orada ikbal hanımla evlenen Kadri
beyin oğludur.27Mart 1889 da Kahirede doğdu.1908’de ailece yurda
döndüler.İstanbul’a yerleştiler.Burada mektebe gittıler.Ancak
bitiremeden ayrıldı.Bu arada İbsenden esinlenerek yazdığı tek perdelik
oyunu yayımlanmış.
1912’de tüberküloza yakalandığını öğrenir.Ama
annak 1916 da tedevi içn İsviçre’ye gidebilecek.Üç büyük yıl orada
kalacaktır.Bektaşilikle ilgisi de bu yıllarda, İsviçra’ye gitmeden
öncedir.O sıralar Paris’ten yeni dönmüş olan Yahya Kemal’in de
etkisiyle Yunan ve Latin kaynaklarınr dayalı yeni bir sanat anlayışı
savunmaya başladı.Ayrıca Doğu mitolojisiylede ilgileniyor,bir
mistisizme yöneliyordu.
Başlıca eserleri:Bir Serencam(1913),
Rahmet(1923), Milli Savaş Hikayeleri(1947), Kiralık Konak(1922), Nur
Baba(1922), Hüküm Gecesi(1927), Sodom ve Gomore(1928), Yaban(1932),
Ankara(1934), Bir Sürgün(1937), Panorama(1953), Hep O Şarkı(1956).
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://turkiye.canadaboard.net
 
Yakup Kadri Karaosmanoğlu --> Bir Sürgün
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
: : : SÜPER FORUM TÜRKİYE : : : :: EDEBİYAT DÜNYASI :: Kitap Tanıtım Standı-
Buraya geçin: