: : : SÜPER FORUM TÜRKİYE : : :
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


TüRkİyE'nİn ''EN'' SüPer FoRuM SiTeSi
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 Federico Garcia Lorca

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
JosE FATIHIO
AdmiN
AdmiN
JosE FATIHIO


Mesaj Sayısı : 1544
Yaş : 36
Kayıt tarihi : 14/09/07

Federico Garcia Lorca Empty
MesajKonu: Federico Garcia Lorca   Federico Garcia Lorca Empty2007-10-07, 5:44 pm

Federico Garcia Lorca Lorca1xy5

Federico Garcia Lorca

05.06.1898 -19.08.1936


"İnsan ve Gelenekler"


Oyunları en çok sahnelenen 20. yüzyıl İspanyol dram yazarı, yapıtlarında toplumun zorunluluklarına ve normlarına karşı koydu.

Garcia Lorca Fuentevaqueros/Granada'da geniş arazi sahibi bir babayla öğretmen bir annenin oğlu olarak dünyaya gözlerini açtı.



Varlıklı
ebeveynlere sahip çocukların gittikleri yatılı bir okulda okuduktan
sonra, 1917'de önce Granada'da, sonra Madrid'de felsefe ve hukuk tahsil
etti. Burada kültür-sanat çevresine girerek Luis Bunuel, Salvador Dali
ve Juan Ramon Jimenez ile tanıştı.


1925: Dram Yazarı Olarak Başarıya Ulaşması

Garcia
Lorca'nın ilk dramı El maleficio de la mariposa (Kelebeğin Büyücülüğü)
adlı alegorik piyesi 1919'da yazıldı ama, ne yazık ki, bir yıl sonra
ilk kez sahnelendiğinde başarısızlığa uğradı. Dram yazarı olarak ilk
başarısını 1925'te yazdığı Manana Pineda ile elde etti. 1927'de ilk kez
sahnelenen bu oyunun dekorlarını Dali hazırladı



Bu
lirik yapıtta 19. yüzyılda Endülüs'te yaşayan özgürlük kahramanı bir
kadının öyküsü anlatılmaktadır. Burada Garcia Lorca'nın en büyük teması
olan özgürlüğün, aşk ve ölümle iç içe karışması göze çarpmaktadır.
Garcia Lorca, müzik öğretmeni Manuel de Falla ile birlikte İspanya'nın
tümünden topladığı halk şarkılarını işleyerek birkaç kitabında
kullandı. 1928'de yayınladığı Romancero gitano (Çingene Romansları)
adlı şiir kitabı kendisine bir Endülüs Çigan şairi denilmesine neden
oldu. Ne var ki bu şiirleri kendilerine İspanyol şiirini yenilemeyi
amaç edinmiş olan 1927 neslinin temsilcisi olduğunu kanıtlıyorlardı.
Her ne kadar Garcia Lorca Çingene Romansları’nda halk şiirine
başvurduysa da bunları avantgard sembollerle birleştirmiştir.


Garcia
Lorca 1929/30 yıllarını ABD'de geçirdi ve burada sürrealist şiirler
yazdı. Bu şiirleri 1940'ta Poeta en Nueva York (New York'ta Şairler)
adlı kitapta topladı. "Makinaların Dünyası" olarak nitelendirdiği
ABD'den hoşlanmadığı için İspanya'ya planladığından erken döndü.


1930'dan Sonra: Tiyatronun Yenilenmesi
Garcia
Lorca bir dram yazarı olarak tiyatroyu yenilemek istiyordu. Bunu
yaparken, oyunlarında etkilerini kombine ettiği çok sayıda örnekten
yararlandı. Halk şarkılarıyla ördüğü La zapatera prodigosa
(Ayakkabıcının Garip Karısı) adlı farstan sonra (1930) Amor de Don
Perlimplin con Belisa en su jardin (Don Perlimplin'in Belisa'yi Bahçede
Sevmesi, 1931) adlı komik, masalsı, grotesk elemanlar birleştiren oda
oyunu yayınlandı. Asi que pasen cinco anos (Beş Yıl Geçer Geçmez, 1931)
adlı sürrealist düş oyununda ve El publico (Halk) (1931, yayınlanışı:
1976) adlı itiraf dramıyla, başta gizli dürtüler ve tutkular olmak
üzere insanın içinde gizlenmiş olanları açığa çıkartmaya uğraşan bir
tiyatro türü yarattı.


1933/34: Üç Başyapıtı
İspanya
Cumhuriyeti'nin ilanından sonra Garcia Lorca Eduardo Ugarte ile
birlikte La Barraca adlı gezgin sahneyi kurdu. Amacı kırsal kesimdeki
halka İspanyol klasiklerini tanıtmaktı.



İzleyen
yıllarda en önemli dramlarını yazdı: Bodas de sangre (Kanlı Düğün,
1933) adlı lirik trajedide İspanya'nın üç esas temasını işledi:
Tutku,
zina ve kan davası. Gelin düğün gününde âşığıyla birlikte kaçar ama
damat tarafından bulunurlar. Her iki erkek birbirini öldürür.



Garcia
Lorca insanı, tabiatın karşı konulamaz temel güçleri olarak gördüğü
doğa yasasıyla toplumsal normlar arasında sıkışıp kalmış biri olarak
gösterir. Bunu yaparken antik tragedyaların biçimine başvurur.

Dona
Rosita la soltera, o el languaje de las floras (Dona Rosita Bekâr
Kalıyor ya da Çiçeklerin Dili, 1934) adlı romansında, insanın hayatını
gönlünce yaşamasını engelleyen gelenekleri eleştirdi. Rosita Amerika'ya
giden ve onu sürekli olarak evlenme vaadiyle oyalayan nişanlısını 25
yıl boşuna bekler. Ancak nişanlısının çoktandır evli olduğunu
öğrendiğinde umudunu yitirir.

Yine 1934'te tatminsiz bir
kadının trajedisi olan Yerma 'yi yazdı. Yerma bir çocuk sahibi olmayı
özlerken kocası yalnız cinsel tatmin peşindedir. Yerma, gençlik
arkadaşında doyumu bulabileceğini düşündüğü halde, katı ahlak
yasalarını hiçe sayıp kocasını bırakmaya cesaret edemez. Onun yerine
kocasını öldürür.


1936: Öldürülmesi
Garcia Lorca'nın
son oyunu olan La casa de Bernarda Alba (Bemarda Alba'nın Evi, 1936)
(İlk sahnelenişı: 1945) toplumsal ve ahlaksal zorunlulukların
sonuçlarını gözler önüne serer. Kocasının ölümünden sonra despot
Bernarda beş kızını dış dünyadan izole eder. İçlerinden sadece Adele
annesine başkaldırır. Adele intihar edince annesi ailenin itibarını
zedelememek için bu olayı gizler.

Garcia Lorca İspanya İç
Savaşı patlak verdikten kısa bir müddet sonra, annesiyle babasının
evinde tatil yaparken, Franko taraftarı Guardia Civil tarafından hiçbir
neden gösterilmeksizin tutuklandı. 38 yaşındaki yazar bir ay sonra
Granada yakınlarındaki Viznar uçurumunda kurşuna dizildi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://turkiye.canadaboard.net
 
Federico Garcia Lorca
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
: : : SÜPER FORUM TÜRKİYE : : : :: EDEBİYAT DÜNYASI :: Şairler Ve Yazarlar-
Buraya geçin: